Kutb'un Hüsrev ü Şirin'inin Yayımlanmış İki Metni Ve Tarihî Metinlerin Okunması Üzerine

Author:

Year-Number: 2019-VOLUME 1 - ISSUE 2 || CİLT 1 - SAYI 2
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu :
Number of pages: 185-198
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Türkçe, dünyanın eski, köklü ve zengin dillerinden olmasının yanı sıra yazılı metinleri bakımından da eski, köklü ve zengin bir geçmişe sahiptir. Bilindiği gibi bu metinler tarih içerisinde Türklerin yayıldığı ve yaşadığı geniş coğrafi alanlarda farklı alfabelerle karşımıza çıkmaktadır. Türk diline ait metinlerin sayı ve hacim bakımından yoğun biçimde Arap alfabesi ile yazıldığı görülmektedir ki bu metinler aynı zamanda dil ve kültür açısından derin bilgileri içeren nadide eserlerdir. Bu makaleye konu olan Kutb'un Hüsrev ü Şirin'i de bu eserlerdendir. Nizamî'nin aynı adlı mesnevisinden miladi 1341 yılında Kutb tarafından Altınordu hükümdarı Tini Bek Han ve eşi Melike Hatun adına Türkçeye tercüme edilmiştir. Eserin bilinen tek nüshası Bibliothéque Nationale'de Türkçe kaynaklar bölümünde 312 numarada kayıtlıdır. Kutb'un Hüsrev ü Şirin adlı mesnevisini ilk defa 1958 yılında Ananiazs Zajaczkowski metin olarak Varşova'da Latin harfleriyle yayımlamıştır. Bundan on yıl sonra 1968 yılında eser, Necmettin Hacıeminoğlu tarafından Kutb'un Husrev ü Şirin'i ve Dil Hususiyetleri adıyla hem metni Latinharflerine çevrilerek hem de geniş bir dil incelemesi yapılarak neşredilmiştir. Söz konusu iki çalışma incelendiğinde her ikisinin de okuma farklılıkları bulunduğu; ayrıca çalışmalarda Kutb'un Hüsrev ü Şirin mesnevisinin Arap harfli metni ile de uyuşmayan okumalar olduğu görülmektedir. Makaleye esas teşkil eden husus, bu iki metin neşrinden hareketle farklı okumalara ve asıl metinden ayrışmalara dikkat çekerek tarihî Türk dili alanında çok değerli olan bu eserin orijinal metne dayanan yayımının gerekliliğini ortaya koymaktır. Böylece, Kutb'un Hüsrev ü Şirin'i temelinde Türkçenin diğer nadide şaheserlerinin de yeniden gözden geçirilmesi, sağlam metinlerinin elde edilmesi yolunda atılacak adımlara katkıda bulunulması ümit edilmektedir.

Keywords

Abstract

In addition to being one of the oldest, deep-rooted and rich languages of the world, Turkish has the same attributes in terms of written texts. As it is known, these texts of Turkish language emerge with different alphabets in wide geographical areas where Turks have spread and lived in history. It is observed that the texts of Turkish language are written in Arabic alphabets intensively in terms of numbers and volumes, at the same time these are rare works that contain profound information from language and cultural point of view. Kub's Husrev u Şirin, which is the subject of this article, is one of these works. Same name as the Nizami's mesnevi it was translated into Turkish in 1341 by Kutb on behalf of Tini Bek Han, the ruler of Altınordu and his wife Melike Hatun. The only known copy of the work is registered in Bibliothéque Nationale in Turkish references section number 312. In 1958, Ananiazs Zajaczkowski published Kutb's mesnevi Husrev u Şirin in Latin alphabet for the first time in Warsaw. Ten years later, in 1968, Necmettin Hacıeminoğlu published Kutus's Husrev ü Şirin and Dil Hususiyetleri by translating the text into Latin alphabet along with a wide range of language studies. When these two studies were examined, it was found that both of them had reading differences; In addition, it is seen in the studies that there are readings that are incompatible with the Arabic text of Hüsrev ü Şirinmesnevi of Kutb. The essence of the article is to reveal the necessity of the republication of this masterpiece based on the original work, which is very valuable in the field of historical Turkish language, by drawing attention to different readings and divergences in these two publications. Thus, it is hoped that revision of Kutb's Hüsrev ü Şirin will contribute to the steps to be taken to obtain sound manuscripts for other rare masterpieces of Turkish literature.

Keywords